Sosyal Medya

Güncel

Kemal Öztürk: Türkiye’de bir Hyde Park kurma hayali nasıl bitmiş oldu

24-04-2018 09:05

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk 2002'de Bülent Arınç'ın eylem ve protestoların yapılabilmesi için açtığı Milli Egemenlik Parkının tuhaf öyküsünü köşesine taşıdı.


Size gerçek bir hikaye anlatacağım.
 
Sebebi ÅŸu:
 
Siyasetin hızına yetişemeyiz artık. Vekiller transfer oluyor, ittifaklar kuruluyor, herkesi şaşırtan gelişmeler oluyor. Hangisine yetişeceğimizi şaşırdık.
 
O yüzden işler iyice oturana kadar, en iyisi siyasi analiz yerine, 23 Nisan temalı gerçek bir hikaye anlatayım dedim size.
 
Ankara’yı tasvir eden güzel bir hikaye.
 
AB STANDARTLARINDA BÄ°R MECLÄ°S PLANI
 
Bülent Arınç 2002’de Meclis BaÅŸkanı olduÄŸunda, ona karşı çok sert bir direniÅŸ ve muhalefet vardı. Her attığı adım takip ediliyor, her yaptığı eleÅŸtiriliyordu.
 
Sıkıştırılmıştık yani.
 
Bunu aşmak için bir strateji geliştirdik. O zaman AK Parti, liberal demokrasiyi güçlü bir şekilde savunuyor, AB üyeliğini ülke içinde demokratikleşme aracı olarak sıkça kullanıyordu.
 
Biz de ‘AB Standartlarında Bir Meclis’ diye reform paketi hazırladık. TBMM’nin iç tüzüğünden imajına, insan kaynaklarından mimari yapılara, halkla iliÅŸkilerden parklarına kadar, çok geniÅŸ ve oldukça radikal bir reform projesiydi bu.
 
Bu projeyi basına açmadan önce, devlet erkanını ziyaret ederek, onlara, “Nasıl bir Meclis görmek istiyorsunuz?” diye soruyorduk.
 
O zaman CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer’di. Onu ziyaret ettik. Ben de not tutuyorum. Arınç projeyi anlattı ve ‘sizin de tavsiyelerinizi almaya geldik’ dedi. Sezer, ‘TBMM TV yayın yaparken, vekiller daha çok kavga ediyor onu kapatın. Bir de boÅŸ kadrolar var sizde, onları da iptal edin’ dedi. AB standartlarında bir Meclis için tavsiyeleri bu kadardı! Notları alıp çıktık.
 
BÄ°R HYDE PARK HAYALÄ°
 
Bu projeden önce Ä°ngiltere Parlamentosu’na bir grup uzman göndermiÅŸtik. Orayı inceleyip, bize uyan kısımlarını kendi Meclisimiz’e uyarlayacaktık. Ben de vardım ekibin içinde.
 
O zaman Hyde Park çok ilgimi çekmişti. İnsanlar o parkta istedikleri gibi konuşuyor, protesto ediyor, siyasi nutuklar atıyordu ve şiddet olmadığı sürece kimse dokunmuyordu.
 
Döndüğümüzde bunu biz de yapalım diye kafama not etmiştim.
 
Bu fikri, TBMM reform projesi içine koyduk. Meclis’in Çankaya kapısı dediÄŸimiz giriÅŸinin hemen yanında bir park vardır, Milli Egemenlik Parkı. Orayı Hyde Park’a dönüştürelim diye ısrar ettim. Çünkü o zamanlar, TBMM kapılarında sürekli protestolar oluyor, polis müdahale ediyor ve kargaÅŸa çıkıyordu. Bu yüzden Milli Egemenlik Parkı’nı bu protestolara açarsak, herkes burada istediÄŸini söyler ama dışarı taÅŸmaz, polis müdahale etmezdi.
 
‘BÄ°R PARK NASIL YAPILAMAZ’ FÄ°KÄ°RLERÄ°
 
Başkan Arınç projeyi mantıklı buldu. Yapalım diye karar aldık. Ancak Meclis bürokrasisi buna direnç gösteriyordu.
 
Önce ‘park kullanılacak halde deÄŸil’ dediler. Hemen parkı yeniledik, tiyatro düzeninde oturma yerleri hazırladık. Çocuklara heykelcikler yaptırdık, ışıklandırdık, temizledik.
 
Sonra ‘TBMM’nin bir kilometre yakınında protesto gösterisi yapmak yasak, bu parkı o hale dönüştüremeyiz’ dediler. Bunun bir kanun olmadığını, Ankara Emniyeti’nde bir yönetmelik olduÄŸu ortaya çıktı. Bunu da aÅŸtık.
 
Ardından ‘parkın tapusu yok, buranın kullanımına biz karar veremeyiz’ dediler.
 
Bu sefer Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün tozlu arÅŸivlerinde tapular bulundu, bu parkın TBMM kullanımında olduÄŸu anlaşıldı.
 
Yani anlayacağınız, bürokrasi burnumuzdan getirdi ama yine bizim dediğimiz oldu. Parkın teknik işleri bitince, bir 23 Nisan günü parkı açtık.
 
‘GELÄ°N MECLÄ°S’TE EYLEM YAPIN’ TEKLÄ°FÄ°
 
Açtık ama kimse burada eylem yapmıyordu. Yasak diye çekiniyorlardı.
 
O zaman çok popüler olan, Genç Siviller’e ulaÅŸtım. Yıldıray OÄŸur ya da kardeÅŸi Turgay’dı, dedim ki, ‘gelin bu parkta eylem yapın, slogan atın, konuÅŸma yapın. Kimse size müdahale etmeyecek’. Åžaşırdılar. Ama kabul ettiler.
 
Böylece Türkiye’nin Hyde Parkı olacak Milli Egemenlik Parkı’nda ilk eylemi Genç Siviller yaptı. Sendikalara haber gönderdik, ‘gelin eylemleri burada yapın’ diye. ‘Kafa buluyorlar’ dedi bir kısmı. Bir kısmı da ‘orada kıstırıp bizi tutuklayacaklar’ dedi. Gelmediler.
 
Sonra müzik grupları bulduk, burada şarkı söylediler, gençler eğlendi. Ressamlar orada resim yaptı, sanatçılar etkinlik düzenledi. Park her geçen gün şenlendi, ilgi odağı olmaya başladı.
 
Ancak ne Ankara Emniyeti, ne de Meclis bürokrasisi bu durumdan hoşlandı. Asık suratla olanları izlediler.
 
BİR HAYALİN BİTİŞİ
 
BaÅŸkan Bülent Arınç’ın görev süresi biter bitmez hemen o parkı kapattılar. Hem de bizim kendi bürokratlarımız yaptı.
 
Sadece o park deÄŸil, ‘AB standardında bir Meclis’ projesinde yer alan birçok yenilik, daha sonra kaldırıldı. 2002 yılında AK Parti iktidara geldiÄŸinde Meclis nasılsa, zamanla o hale geri döndü. Bazı baÅŸkanların bu konulara ilgisiz davranması, bazı baÅŸkanların bürokrasinin etkisinde kalması nedeniyle, TBMM yeniliÄŸin öncüsü olacakken, geriledi.
 
Böylece Türkiye’de bir Hyde Park kurma hayali bitmiÅŸ oldu.
 
23 Nisan günü nedense aklıma bu geldi.
 
Güzel bir hikaye değil mi?

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.